Flexo çözücü, solvent tabanlı flexografik mürekkeplerde önemli bir bileşen olup, baskı sürecindeki mürekkebin özelliklerini ve performansını belirlemekte kritik bir rol oynar. Flexografik mürekkeplerdeki çözücüler, kaliteli baskı elde etmek için temel fonksiyonları yerine getirir. İlk olarak, flexo çözücüler mürekkepteki boyaları, bağlayıcıları ve diğer ilaveleri taşıyıcı olarak çalışır. Bu bileşenleri çözüzer veya dağıtır, mürekkebi uygulanabilir bir homojen karışım haline getirir. Çözücülerin mürekkep bileşenlerinin eşit dağıtımını sağlayarak, renk kalitesi ve basılabilirlikte tutarlılığa katkıda bulunur. Çözücü seçimi aynı zamanda boya dağılımını etkileyebilir; çünkü farklı çözücüler boya parçacıklarını ıslatma ve dağıurma kapasitelerinde değişiklik gösterir ki, bu da basılmış görüntülerin renk gücüne ve netliğine etki eder. İkinci olarak, flexo çözücüler mürekkebin viskozitesini kontrol eder. Viskozite, mürekkebin baskı plakasından alt malzemeye nasıl akması ve aktarılması gerektiğini belirlediği için flexografik baskıda kritik bir parametredir. Çözücüler, her bir özel baskı uygulaması için optimal viskoziteyi elde etmek amacıyla dikkatlice seçilir ve karıştırılır. Düşük-viskoziteye sahip bir çözücü, mürekkebi daha akıcı hale getirebilir ki bu, porözlü alt materialde hızlı baskı yapmak için uygun olabilir; ancak non-porözlü yüzeylerde baskı yapmak veya daha kalın mürekkep tabakaları elde etmek için yüksek-viskoziteye sahip bir çözücü gereklidir. Flexografik mürekkeplerin kuruma hızı da çözücülere bağlı olarak büyük ölçüde etkilenir. Düşük kaynama noktası olan flexo çözúcüleri hızlı olarak buharlaşır ve bu da mürekkebin alt malzemede hızlı kurumasına neden olur. Bu hızlı-kuruma özelliği, birçok baskı uygulamasında tercih edilir çünkü daha hızlı üretim döngüsüne izin verir ve leke veya offset riskini azaltır. Ancak, kuruma hızı doğru şekilde dengeленmelidir; çünkü çözücü çok hızlı buharlaşırsa, bu alt malzemeye mürekkebin yetersizçe sızmeye ya da eşit şekilde kurumaya neden olabilir ve bu da basılmış görüntüdeki eksikliklere yol açabilir. Ayrıca, flexo çözücüler mürekkebinin farklı alt materiallerle uyumluluğunu etkileyebilir. Bazı çözücüler, belirli malzemelerle daha iyi etkileşimde bulunabilir ve bu da mürekkebin bu alt materiallerdeki tutunumu ve dayanıklılığını artırır. Örneğin, plastik alt materiallerin yüzeyini hafifçe yumuşatma veya şişirme yeteneğine sahip çözücüler, mürekkep-alt malzeme bağıntısını iyileştirebilir. Ancak, özellikle zararlı organik bileşikler (VOC) içeren geleneksel flexo çözücülerin kullanımı çevresel ve sağlık sorunlarına neden olmuştur. Bu nedenle, mürekkebin performansını korurken çevresel etkisini azaltabilecek daha sürdürülebilir flexo çözücüleri geliştirmek için artan bir eğilim görülmektedir; örneğin düşük-VOC veya biyo-tabanlı çözücüler.